Başlangıç Çizgisi tâlip için olmazsa olmaz önemde bir şeydir. Neden? Size kelebeklerden örnek vereyim, kelebeklerin hayat döngüsünden bir mânâ çıkaralım, o kıssadan hisse çıkaralım. Kelebeklerin hayat döngüsünde sıralama şöyledir; yumurtalar, yumurtadan kurtçuklar çıkar, kurtçuklar koza yaparlar, kozalardan kelebekler çıkar. Bu döngünün başlangıç çizgisi kurtçuk olmaktır. Yumurtadan çıkış başlangıç çizgisidir, o da kurtçuktur. Lütfen dikkat buyurun. Kurtçuklar öğrendiler ki kendilerinin ileri yaşantıları kelebek. Bir kelebeğe bir de kurtçuğa bakın. Kelebek dediğin renkli renkli, uçuyor, geziyor. Kimse kurtçuk koleksiyonu yapmaz ama kelebek koleksiyonları… İşte bunların sohbetini yapan kurtçuklar kurtçuk olmak istemiyorlar. Bu hikâyeyi öğrendiler, başlıyorlar; “Biz aslında kurtçuk değiliz, kelebeğiz” demeye ve kelebek taklidi yapmaya çalışıyorlar. Bir kurtçuk ne kadar kelebek olabilir? Olabilir mi? Eğer kurtçuk prensiplerini hakkıyla yaşayamazsa, kurtçuk halini görmezden gelirse, kurtçuk haline bakıp “İleride kelebeksek demek ki biz yokuz” derse hiçbir zaman kelebek olamaz. Başlangıç çizgisini izah edebiliyor muyum? Kelebek muhabbetiyle kelebek olunmaz. Bir kurtçuk kelebek muhabbetiyle, özentisiyle kelebek olamaz, amel yapması lazım. Kurtçukluğunu hakkıyla yaşayacak ve kozayı yapacak, kozadan kelebek çıkacak. Bu yüzden, ileri tasavvuf bilgilerine bakıp “Demek ki şöyleymiş, bu böyleymiş” diyerek onları başlangıç çizgisi yapamazsınız. O yüzden burada biz başlangıç çizgisini anlatıyoruz, ileri bazı tasavvuf bilgilerini değil. Öyle bilgileri duyanlar, zihinlerinde tuttukları o bilgilerle, bizim başlangıç çizgisi için söylediklerimize bakıp “Olur mu, şu kişi öyle demiyor” diyorlar. Yahu o sana kelebeği tarif etmiş, biz burada kurtçuğu anlatıyoruz. Kurtçuk olmadan kelebek olamazsın. Hatta bu iş o kadar hassas ki oraya da bir kıssa ekleyeyim, bir hisse daha çıkaralım. Kendini iyiliksever zanneden birisi bir kozaya rastlıyor, bakıyor ki […]